KEIM Silikat Boya Nedir?
KEIM Mineral Esaslı Potsayum Silikat Boyalar Yüzeyleri Nasıl Korur ve Neden Çok Uzun Ömürlüdür?
Organik boyalar basitçe yüzeyde bir tür deri oluştururken silikat boyalar yüzeyin bir parçası haline gelmektedir. Yüksek kaliteli silikat boya sistemleri eşsiz performans, dayanıklılık, koruma ve renk solmazlığı sağlamaktadır. 19. yüzyılda silikat boyalarla boyanan binalar bugün hala aynı mükemmel görünümünü korumaktadır.
Silikat Boyalar - Tarihçesinin Özeti
130 yılı aşkın bir süre önce Adolph Wilhelm KEIM uygulanabilir niteliklere sahip ilk "silikat boyayı" geliştirmiştir. Bu boya, mineral boya pigmentleri ve dolgu maddelerinden oluşan bir toz bileşen ile cam suyu olarak bilinen sıvı bileşenden meydana gelmiştir. DIN 18363, 2.4.1 normuna göre silikat boyalar buna uygun olarak iki bileşenli olarak formüle edilmiş olup, hiçbir organik bileşen içermemektedir. Saf silikat boyalar, uygulandıkları mineral yüzeyler ile kimyasal tepkimeye girmektedir. Bu da, katılaştırıcı bir madde olan cam suyunun mineral yüzey tarafından emilmesi gerektiği anlamına gelmektedir. Bu 1962 yılında "dispersiyon silikat boyalar" ile silikat boyaların ikinci nesli başlamıştır. Bu yeni boyaların sağladığı avantaj, kullanımı kolaylaştıran uygulama güvenliğini artıran tek bileşenli formülde gizlidir. Yine dispersiyon silikat boyalar da başlı başına bir ürün kategorisi içerisinde standartlaştırılmış olup, DIN 18363 normuna göre %5 oranında organik bileşenler (dispersiyon ve katkı maddeleri) içerebilmektedir.
2002 yılında üçüncü nesil silikat boya olan "sol silikat boyalar" ile silikat boya sektöründe yeni bir dönem başlamıştır.
Silikat Boyanın Tarihçesi
Sol Silikat Teknolojisi
Sol silikat boyalar yeni bağlayıcısı sayesinde bugüne kadar düşünülemeyen bir çok alanda uygulama imkanı sağlamıştır. Silikat sol ve cam suyunun uygun kombinasyonu ile oluşturulmuş olan sol silikat, mineral yüzeylerle temasa geçtiğinde silikaya dönüşüp kuvvetli bağların oluşmasını sağlayan yoğun yapışma gücünü de açığa çıkarmaktadır. Kimyasal ve fiziki bağlanmanın bu ortak kullanımı sayesinde organik ya da mineral esaslı tüm yüzeyler üzerinde olağanüstü geniş bir uygulama çeşitliliği sunmaktadır. Emülsiyon bağlayıcı boyaların çok yönlülüğü ile klasik silikat boyaların mineral kalitesini özelliklerini kombine eder. Sol silikat teknolojisinin sağladığı bir diğer avantaj da silisleşme, sürecinin kısalmasıdır. Organik ilaveler içermesi (%5 in altında) nedeniyle DIN 18363 normunun 2.4.1 bendine göre sol silikat boya da yine dispersiyon silikat boya olarak geçmektedir. Ancak, Avrupa'da mimarlar için düzenlenen standart performans kitabında tamamen ayrı bir kalem olarak “silika sol - silikat boyası” şeklinde sınıflandırılmıştır. Sol silikat boya, piyasaya sürüldüğü günden beri bağımsız bir ürün sınıfı olarak kendine pazarda yer edinmiş olup, dispersiyon silikat boyalardan farklı olarak çok yönlü uygulamalarda kullanılmaktadır.
Silikat Boyaların Avantajları Nelerdir?
Doğal Hammadde Esaslı;
Bağlayıcı madde olarak kullanılan sıvı potasyum silikat ile doğal kaynaklı-mineral esaslı dolgu maddeleri ile sadece inorganik esaslı boya pigmentleri arasındaki mükemmel kombinasyon kötü hava koşullarında max. dayanıklılık ve eşsiz bir kalıcılık sağlamaktadır.
Silisleşme
Silikat sistemlerde bağlayıcının yüzey penetre olması sonucu boya ile alt katman (sıva, doğal taş, beton vb.) arasında silisleşme adını verdiğimiz dayanıklı ve kalıcı bir bağ oluşturur.
Dayanıklılık - Son Derece Uzun Ömürlü
Silikat boyalar eşsiz bir dayanıklılığa sahiptir. Dünyanın her yerinde bulunan çok sayıda bina 100 yılı aşkın süredir bunu kanıtlamaktadır. Bağlayıcı olarak kullanılan potasyum silikat aşınmaya karşı oldukça dayanıklıdır. Potasyum silikat bağlayıcının mineral dolgularla birlikte oluşan mükemmel kombinasyonu sonucu yüzeyle gerçekleşen kimyasal bağ son derece güçlüdür. Silikat boyalar pul pul dökülmez. Bağlayıcısı UV-ışığı ile zarar görmez. Asit gazlarına (asit yağmuru) ve endüstriyel kirliliğe karşı son derece dayanıklıdır.
Nem Dengesi
Ortalama nem dengesi için yüksek su buharı geçirgenliği en önemli kriterdir. Silikat boyaların son derece yüksek su buharı geçirgenliği, cam suyunun özel yapısının bir sonucudur. Yapı malzemesindeki nem bu sayede dışarıya hızlı ve engelsiz şekilde verilebilir. Boya ile alt katman arasındaki hasar verebilecek bir nem birikimi yaşanmaz. Düşük su emilimiyle birlikte bu kombinasyon, su ve buz hasarlarına karşı optimum koruma sağlamaktadır.
Temizlik
Boyanmış yüzeylerin kirlenme eğilimi, statik yüklenme özelliklerine bağlıdır: Organik sentetik reçine / silikon reçine bağlayıcılar rüzgarda sürtünme sebebiyle elektrostatik şekilde yüklenirler. Bu yolla havadan kendilerine kir parçacıklarını çekmiş olurlar. Daha yüksek sıaklıklarda bu bağlayıcılar ayrıca termoplastik tavır sergiler.
Yani "yapışkanlaşırlar" ve kir parçacıklarının yapışması için ideal koşullar sağlarlar. Silikat boyalar bağlayıcısı camsuyu nedeniyle anti-statik özellikte olup termoplastik davranış sergilemezler. Yani uzun süre temiz kalabilirler.
Estetik
Silikat boyaları benzersiz ışıma gücü ile dikkat çekerler. Ancak parlaklık burada ışıltılı cila anlamına gelmez. Boyaların parlaklığı genelde pigment üzerine ışığın etki etmesi ve sonra geri yansımasıyla gerçekleşir. Pigmente etki eden ve geri yansıyan ışığın ne kadar az engeli varsa renk tonu o kadar parlak olur.
Silikat boyalarda kullanılan mineral bağlayıcılar saydamdır. Işık pigmente engelsiz ulaşır. Bu nedenle doğal mat yüzey etkileyici ve doğal bir optik görünüm kazanır. Ancak emülsiyon veya silikon reçine esaslı boyalarda organik bağlayıcılar pigmentin etrafında bir film oluşturur ve kırılmaya etki ederler.
Dolayısı ile pigmentin orjinal parlaklığı bozulur.
Renk Dayanımı - Renk Solmazlık
Dış duvar boyalarının renk dayanımı pigmentlerin ve bağlayıcıların doğasından etkilenmektedir. UV ışık organik pigmentlerin renklerini değiştirir. Silikat boyalar, özel, yüksek kaliteli, ışığa dayanıklı mineral pigmentler içermektedir. UV ışığı ve hava koşullarına maruz kalan organik bağlayıcılar zamanla bozulmaktadır. Işığın kırılmasını etkileyen mikro çatlaklar oluşmakta ve kaplamanın renk tonu daha gri gözükmektedir. Potasyum cam suyu gibi mienral bağlayıcılar tüm bağlayıcılar içinde en yüksek UV direncini gösterirler ve bununla birlikte tamamen hava koşullarına karşı dirençlidirler.
Sağlık ve Güvenlik
- Sıfır formaldehit, sıfır VOC, sıfır plastikleştirici içerir.
- Toksit materyaller içermez.
- Duman ya da koku içermezler.
- Küf oluşumunu engeller.
- Yanmaz, yangın anında zararlı gaz salınımı yapmazlar.
Kısaca Özetlersek:
Uzun vadede değişmeyen ışıltılı renk tonları ve temiz dış cepheler sadece, kaplama malzemeleri aşağıdaki özellikleri taşıyorsa elde edilebilir
- UV ve asit dirençli pigmentler
- UV ve hava koşullarına dayanıklı bağlayıcılar
- Anti-statik yüzey
- Termoplastik olmayan bağlayıcılar
- Asgari yoğuşma, ideal kuruma
- Saydam bağlayıcı
Silikat boyalar bu kriterleri en ideal şekilde karşılamaktadır.